Coğrafi Kökeni: İngiltere

Tercih Sebebi: Etçi olması

Renkleri genellikle kırmızı ve kahverengi renklerinde çeşitleniyor.

Hayvanların başlarında, boyunlarında, alın, göbek altı, ayak ve kuyruklarında beyaz

tüyler yer alıyor.

Boynuzlu veya boynuzsuz olabilen Hereford sığırların, boynuzları kısa ve küt şekilleniyor.

Sakin ve uysal yapılarıyla tanınıyor.

Her iklime adaptasyon yeteneklerinin bulunması, türün en önemli avantajını oluşturuyor.

Mera ve açık besi hayvancılığı için elverişli olarak etiketleniyor.

Hereford türünün iskelet yapısı oldukça güçlü ve sağlam görülüyor.

Kas ve tırnakları da sağlam oluyor.

Hereford etinin yağ oranı düşük, yumuşak ve kaliteli olarak tarif ediliyor.

Ayrıca, geniş kemik yapısı sayesinde doğumları kolay oluyor.

Annelik içgüdüsü oldukça iyi olan hayvanlarda buzağı ölüm oranı, bu nedenle kısmen

daha az görülüyor.

İştahın bir hayli açık olması, çabuk kilo alımını beraberinde getiriyor.

Boğaların Cidago yüksekliği 140 ile 150 cm arasında değişiyor.

İneklerde bu değer 130 ile 140 cm olarak karşımıza çıkıyor.

Hayvanların canlı ağırlığı ise boğalarda 900 ile 1250 kilogram, ineklerde 600 ile 750

kilogram arasında oluyor.

Hereford buzağılarının doğum ağırlığı, 33 ile 36 kg arasında kaydediliyor.

Yağsız, yumuşak ve kaliteli et veren hayvanların etteki randımanı %70’i buluyor

Bu değer besi hayvanları için ortalamanın üstünde olduğundan, Hereford dünyada et

üretiminin en önemli kaynaklarından biri olarak gösteriliyor.

Farklı ülkelerde, iklim koşullarında et üretimi için kullanılan ve yaygın olarak yetiştirilen

Hereford inekler, adını İngiltere’de Herefordshire bölgesinden alıyor. İnek ırkının kökeni

Birleşik Krallık topraklarında yer alan bu yere dayanıyor. Günümüzde toplam 50 ülkede,

beş milyonu aşkın safkan Hereford ırkı olduğunu söyleyebiliriz.