Biberiye (Kuşdili) (2n = 24), çok yıllık ve çalı formunda, herdem yeşil kalan bir aromatik bitkidir. Fazla dallanır ve dalların üzerinde sık bir şekilde, her biri 1,5–3,5 cm uzunluğunda, çok kısa saplı, iğ şeklinde ve parlak yeşil renkli olan yapraklar dizilir. Yaprakların alt yüzeyinde bol miktarda uçucu yağ taşıyan salgı tüyleri vardır. Tipik Lamiaceae çiçek yapısının özelliklerini taşıyan mavi renklerde çiçeklere sahiptir. Çiçeklerindeki çanak ve taç yapraklar, alt ve üst olmak üzere iki lopludur. Tohumları yuvarlak şekilli, kaygan ve koyu renklidir.
Ticari olarak kullanılan organı: Yaprak (Folia Rosmarini)
Faydalanıldığı etkin maddeleri: Terpen(oit)ler ve fenolikler.
Uçucu yağ oranı: %0,25–2,50 (kuru yaprakta en az %1 olmalıdır).
Temel uçucu yağ bileşenleri: 1,8-sineol, kafur ve borneol.
Temel fenolik madde bileşenleri: Karnosik asit, karnosol, rosmanol, rosmadial ve rosmarinik asit.
Tıbbi değeri ve ticari kullanım alanları:
Baharat, herbal çay, ilaç, parfüm, kozmetik vb. Biberiye uçucu yağı; kas gevşetici, selülit ve karın çatlaklarını önleyici masaj yağlarına, nefes açıcı ve ağız kokusunu giderici ağız sularına katılır. Biberiye suyunun antiseptik ve ciltte kan dolaşımını hızlandırıcı etkisi vardır; bu nedenle yağlı ciltlerde saç kepeklenmesini ve kıl dökülmesini engeller. Biberiye fenoliklerinin antioksidan etkisi, BHT, BHA ve Trolox gibi sentetik antioksidanlar kadar güçlüdür. Biberiyenin taze veya kuru yaprakları dünya mutfaklarında baharat olarak yaygın şekilde kullanılır.
Türk Gıda Kodeksi Baharat Tebliği’ne (Tebliğ No: 2013/12) göre; biberiye yapraklarında yabancı madde en fazla %1, rutubet en çok %10, kuru maddede toplam kül en çok %10, %10’luk HCl’de çözünemeyen kül en çok %2 ve uçucu yağ miktarı en az %1 olmalıdır.
Ekolojik isteği:
Biberiye, sıcağı ve güneşi çok seven ancak kış mevsiminin aşırı soğuklarına ve dona karşı duyarlı olan bir Akdeniz bitkisidir. Bu nedenle fazla yüksek rakımlarda yetişmez; rakım arttıkça ve denizden uzaklaşıldıkça biberiyede uçucu yağ oranı azalır. Sıcağa lavanta kadar dayanıklı olmasına karşın, kurağa ve soğuğa o kadar dayanıklı değildir. Toros Dağları’nda biberiyenin doğal olarak yetiştiği alanların anakayası genellikle marn, kireçtaşı, kumtaşı ve filiştir.
Çoğaltım yöntemleri:
Biberiye, generatif olarak tohumlar ile veya vejetatif olarak köklü sürgün çelikleri ile çoğaltılır. Tohumları çok ufak ve sert, çimlenme kabiliyeti çok düşük olduğundan tohumla üretimi yaygın değildir. Bu nedenle, sağlıklı bitkilerden alınan 10–15 cm uzunluğundaki çelikler köklendirilir ve elde edilen fidanlar çoğaltım materyali olarak kullanılır.
Biberiye yetiştiriciliği:
Kışı ılıman geçen bölgelerde güz mevsiminde, kışı sert ve uzun geçen bölgelerde ise bahar mevsiminde, önerilen sıklıklarda (ör. 45 cm x 45 cm) tarlaya dikilir. Biberiye, dikimi takip eden ikinci yıldan itibaren sulama ve gübreleme uygulamalarına bağlı olarak yılda 2-4 defa biçilebilir. Çok yıllık çalı formunda bir bitki olduğundan her 10-12 yılda bir toprak yüzeyinden budanarak gençleştirilir.
Biberiye, uçucu yağının güçlü antimikrobiyal ve repellent etkisi nedeniyle hastalıklara ve zararlılara karşı oldukça dirençlidir.
Biçim ve kurutma:
Biberiye, %50 çiçeklenme döneminde çiçekli dal ve yaprak şeklinde biçilir. Biçilen yaş ürün gölgede doğal olarak veya en fazla 40 °C’de yapay olarak kurutulur. Kurutma sıcaklığı arttıkça (40 °C’den 60 °C’ye) uçucu yağ oranı düşer (%2,1’den %1,1’e) ve uçucu yağda α-pinen, β-mirsen ve kafur oranları azalır (Blanco vd., 1997). Kuru ürün harman edilerek yaprakları saplarından ayrılır.
Drog yaprak verimi ve uçucu yağ içeriği:
Kültür koşullarında dekar başına taze herba verimi 2 tonun, kuru herba verimi 1 tonun, kuru yaprak verimi 500 kg’ın, yaprak oranı ise %20’nin üzerindedir. Mersin ve Adana illerinde dağlardan biçilen biberiyede kuru üründe kuru yaprak oranı %75–85, kuru yaprakta nem oranı %6–12 ve uçucu yağ oranı %1,5–2,3 arasında değişmektedir (Gülbaba vd., 2004).
Damıtma ve ekstraksiyon:
Biberiye yaprakları buhar distilasyonu ile damıtılarak uçucu yağ (biberiye yağı) ve aromatik su (biberiye suyu) elde edilir. Uçucu yağ verimi %0,3–2,5 arasında değişir. Doğadan biçilerek üretilen yaprakların uçucu yağ oranı, kültür altında üretilerek elde edilen yapraklardan daha fazladır. Biberiyeden ayrıca solvent (n-heksan) ekstraksiyonu ile konkret, konkretten de etil alkol ekstraksiyonu ile absolüt üretilir. 1 kg biberiye konkreti elde etmek için yaklaşık 140 kg taze yaprağa ve 1 kg biberiye absolütü elde etmek için yaklaşık 1,5 kg konkrete ihtiyaç vardır (Baydar ve Erbaş, 2009).
Damıtma ve ekstraksiyon ürünlerinin başlıca koku molekülleri kafur, borneol ve 1,8-sineoldür.
Endüstriyel antioksidan üretiminde, kuru biberiye yaprakları buhar distilasyonuna tabi tutulur. Damıtma atık ürünü olan posa kurutulduktan sonra etil alkol ekstraksiyonu ile sıvı ekstre elde edilir. Ekstreden evaporasyon işlemi ile etil alkol uzaklaştırıldıktan sonra “spray drier” ile toz hâline getirilir. Toz hâlindeki ham antioksidan, fraksiyonel veya flash kromatografi ile fenolik bileşenlerine ayrıştırılarak rosmarinik asit elde edilir. (Şekil 15.3).