Eski Dünya’nın daha çok tropikal ve sıcak iklim bölgelerinde yayılış gösteren 35 kadar fesleğen (reyhan) türü vardır. Türler arası melezlemeler, mutasyonlar ve poliploidi yoluyla çok zengin bir genetik çeşitlilik gösterir. Renk, şekil ve yapı yönüyle geniş bir morfolojik, taşıdıkları uçucu yağların farklı bileşenleri yönüyle geniş bir kemo-tipik çeşitlilik barındırır. Dünyada fesleğenin en önemli kültür türü olan Ocimum basilicum L. türünün var. crispum, var. lactucaefolium, var. purpurascens (mor renkli), var. citriodorum (limon kokulu) ve var. minimum (dar yapraklı) olarak varyeteleri vardır. Türkiye florasında doğal olarak bulunmayan fesleğenin yerelleşmiş çok sayıda ekotipine rastlanır. Örneğin, Malatya ilinin Arapgir ilçesinde mor fesleğen tarlaları görülmeye değerdir. O. basilicum “Reyhan”, O. minimum ise “Fesleğen” olarak adlandırılmakla birlikte her iki türe de fesleğen denilmektedir.
Bitkisel özellikleri: Fesleğen (2n = 6x = 48), tek yıllık (ılıman ve sıcak iklimlerde çok yıllık gibi davranır) ve otsu yapıda bir aromatik bitkidir. Genellikle 20 ile 80 cm arasında boylanan sapları dört köşeli ve tüylüdür. Yaprak rengi, bazı fesleğen çeşitlerinde yeşil, bazılarında ise siyanidin ve peonidin pigmentleri nedeniyle mordur.
Yaprakların uzunluğu 1-5 cm ve eni 1-3 cm arasında değişir. Sinek kanadı olarak adlandırılan bazı saksı tipi fesleğen çeşitlerinde yapraklar çok ufaktır. Fesleğen bitkisinin sap uçlarında “başak” şeklinde çiçek kümesi yer alır. Her bir çiçek kümesinde, taç yaprakları beyaz veya pembe olan ortalama 6 adet çiçek bulunur. 1000 tane ağırlığı 1-2 g olan tohumlarının rengi koyu kahve veya siyah, şekli oval eliptik, yüzeyi parlak ve müsilajla kaplıdır.
Ticari olarak kullanılan organı: Yaprak (Folium Basilici).
Faydalanıldığı etkin maddeleri:
Terpen(oit)ler ve fenolikler.
Uçucu yağ oranı: %0,1-2,0 (kuru yaprakta en az %0,3 olmalıdır).
Temel uçucu yağ bileşenleri: Fesleğenin minimum varyetesi kavikol, purpurescens varyetesi linalool ve citriodorum varyetesi sitral bakımından daha zengindir. Uçucu yağları linalool ve metil kavikol bakımından zengin olan Avrupa tipi fesleğenler koku kalitesinde birinci sınıf kabul görür.
Türk fesleğenleri ise yaygın olarak linalool ve metil sinnamat içermekle birlikte 7 farklı kemotipin (linalool, metil sinnamat, metil sinnamat/linalool, metil öjenol, sitral, metil kavikol ve metil kavikol/sitral) bulunduğu belirlenmiştir (Telci vd., 2009).
Türkiye’de O. basilicum’un uçucu yağı yüksek metil öjenol (%78,0) ile karakterize edilirken, O. minimum’un en önemli uçucu yağ bileşeni geranil asetat (%69,5) olduğu tespit edilmiştir (Özcan ve Chalchat, 2002).
Tetraploid türler (2n=4x=48), diploidlerine (2n=2x=24) göre daha yüksek uçucu yağ ve daha yüksek linalool ihtiva eder.
Tıbbi değeri ve ticari kullanım alanları:
Baharat, pesto sos, çay, içecek, ilaç, parfüm, kozmetik vd. Lamiaceae türleri arasında kafeik asit en fazla fesleğende bulunduğu rapor edilmiştir (Lee, 2010).
Mor renkli fesleğenlerin antioksidan etkisi diğerlerine göre daha fazladır. Metil sinnamat zengini fesleğen yağlarının parfümeri, kafur zengini fesleğen yağlarının ise böcek kovucu değeri daha yüksektir. Türk Gıda Kodeksi Baharat Tebliği’ne (Tebliğ No: 2013/12) göre; fesleğen yapraklarında yabancı madde en fazla %2, rutubet en çok %10, kuru maddede toplam kül en çok %15, %10’luk HCl’de çözünemeyen kül en çok %1 ve uçucu yağ miktarı en az %0,3 olmalıdır. Linalool tipi fesleğen çeşitlerinin uçucu yağ oranı biraz daha düşük olup Avrupa ülkelerinde pesto sos yapımında daha fazla tercih edilirler.
Ekolojik isteği: Fesleğen, hemen her türlü iklime uyum gösterebilen, soğuğa hassas ancak sıcağa oldukça dayanıklı bir bitkidir. Yağışlı ve güneşli iklimlerden çok hoşlanır. Organik maddesi yüksek, su tutma kapasitesi fazla ve kumlu-tınlı topraklarda çok iyi büyür ve gelişir.
Fesleğen yetiştiriciliği: Fesleğen, yaygın olarak tohumlarıyla generatif olarak çoğaltılır. Kışlık geçen kıyı bölgelerde güz mevsiminde, kışı sert ve uzun geçen karasal bölgelerde ise bahar mevsiminde ekilir. Ekim makinesi ile tohumlar doğrudan tarlaya ekilebilir (0,5-1 kg/da tohumluk kullanılır). Kullanılan çeşidin büyüme habitusuna göre 20-60 cm sıra arası ve 10-30 cm sıra üzeri mesafe verilerek ekim yapılır. Çok küçük tohumlu fesleğen çeşitleri, direkt tarlaya ekim yerine tohumlarından viyollerde yetiştirilen fideleri bahar mevsiminde tarlaya dikilir.
Bir dekar tarla alanına 4-6 kg N ve 2-4 kg P₂O₅ düşecek şekilde gübreleme yapılır. Kurak ve sıcak geçen dönemlerde sulanır. Nemli ve sıcak günlerde Fusarium, Pythium, Botrytis ve Colletotrichum gibi hastalık etmenleri yayılır. Fesleğenin dalları çiçeklenme başladıktan sonra büyümesini durdurarak odunlaşmaya başlar. Bunu engellemek için sürgünler dipten kırılarak yaprak üretimi teşvik edilir.
Fesleğen, gölgeleme etkisine yüksek tepki verebilen bir bitkidir. Tarlada yetiştirilen fesleğen parsellerinin üzeri kırmızı gölge veren yan ışık geçirgen örtü (net) şeklinde olduğunda uçucu yağ oranı kontrole göre yaklaşık üç kat artış (%1’den %3,2’ye), mavi gölge veren yarı ışık geçirgen ağ şeklinde olduğunda ise öjenol ve antioksidan aktivitesinin artış gösterdiği tespit edilmiştir (Milenkovic vd., 2019).
Biçim ve kurutma: Fesleğende en yüksek drog yaprak verimi ve uçucu yağ oranı tam çiçeklenme devresinde yapılan biçimlerden elde edilir. Biçim geciktiğinde odunlaşmaya başlayan gövdede uçucu yağ verimi hızla düşer. Erken biçimlerde metil kavikol oranı, geç yapılan biçimlerde ise linalool oranı artar. Uygun bakım koşullarında fesleğen yılda en az iki defa biçilir.
Biçilen ürün, temiz bir zemin üzerine veya katlı raflar üzerine serilerek kurutulur. Kurutma yöntemi, süresi ve sıcaklığı uçucu yağ içeriği ve kompozisyonu üzerine önemli etki yapar. Gölgede kurutulanlar güneşte kurutulanlara göre; düşük sıcaklıkta (örneğin 40 °C) kurutulanlar, yüksek sıcaklıkta (örneğin 60 °C) kurutulanlara göre daha yüksek oranlarda uçucu yağ içerir.
Hassapouraghdam vd. (2011) tarafından farklı kurutma yöntemlerinin uçucu yağ içeriği ve bileşenleri üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla yapılan bir araştırmada; uçucu yağ oranı bakımından gölgede kurutma (%0,9) > 40 °C’de fırında kurutma (%0,8) > güneşte kurutma (%0,5) > 60 °C’de fırında kurutma (%0,4) şeklinde bir sıralama elde edilmiştir. Aynı araştırmada, gölgede kurutulan üründe menton (%33,1), güneşte kurutulan üründe estragol (%51,3), fırında kurutulan ürünlerde ise estragol ve α-kadinol daha yüksek bulunmuştur.
Özek vd. (1994), fesleğenin kuru herbasından su distilasyonu ile %0,43 ve buhar distilasyonu ile %0,21 oranında uçucu yağ verimi elde etmişlerdir.