“Hakiki melisa otu” olarak adlandırılan limon otu (Lippia citriodora), “May chang” olarak adlandırılan Litsea cubeba ve “Melissa salsi” olarak adlandırılan kolonya çiçeği (Cestrum nocturnum) türlerinin, koku benzerliği dışında gerçek oğul otu (Melissa officinalis) ile bir akrabalığı yoktur.
Tıbbî değeri ve kullanım alanları:
Parfüm, kozmetik, ilaç, herbal çay vd. Oğul otu yapraklarının yatıştırıcı, dinlendirici, stres azaltıcı, terletici, kuvvet verici, ateş düşürücü, gaz söktürücü, sindirimi kolaylaştırıcı, mide ağrısını giderici ve antiseptik özellikleri vardır. Oğul otu ayrıca bal arıları için iyi bir nektar kaynağıdır. Ayrıca arıların oğul vermesi ve oğul veren arıların toplanması için de oğul otundan faydalanılır.
Türk Gıda Kodeksi Baharat Tebliğine (Tebliğ No: 2013/12) göre; oğul otu yapraklarında yabancı madde en fazla %2, rutubet en çok %10, kuru maddede toplam kül en çok %12 ve %10’luk HCI’de çözünemeyen kül en çok %1 olmalıdır.
Ekolojik isteği:
Oğul otu, Akdeniz florasının doğal bitkilerinden olup, Türkiye’de de doğal olarak yetişir. Özellikle Kuzey ve Batı Anadolu’da doğadan yabani olarak toplanır. Dünyada en fazla Güney Avrupa, Kuzey Afrika, Batı Asya ve Kuzey Amerika’da kültürü yapılır. Oğul otu, nispeten serin ve yağışlı olan ancak aktif vejetasyon sürecinde don olmayan iklimlere çok iyi uyum sağlamıştır. Derin yapılı, humusça zengin, nemli ancak süzek topraklarda çok iyi büyüme ve gelişme gösterir.
Oğul otu yetiştiriciliği:
Oğul otu, hem generatif hem de vejetatif olarak çoğaltılabilir. Tohumları doğrudan tarlaya ekilerek veya tohumlarından yetiştirilen fideler tarlaya dikilerek üretimi yapılabilir. Ancak tohumlarının çimlenmesinin uzun sürmesi, özellikle ağır yapılı topraklarda çıkış güçlükleri yaşanması nedeniyle direkt tarlaya tohum ekimi yapmak yerine fide dikimi yoluyla üretim tercih edilir. Tarlaya fide dikiminden birkaç ay önce, örtü altında hazırlanan fide yastıklarına oğul otu tohumları ekilir. 50 g tohum 15 m²’lik bir yastığa ekildiğinde 1 da alana yetecek kadar fide elde edilir. Oğul otunun sürgünleri çok kolay köklendiğinden, köklendirilmiş sürgün çelikleri de üretim (çoğaltım) materyali olarak kullanılabilir. Ayrıca oğul otu bitkilerinin kök tacından sökülerek ayrılan köklü sürgünler de çoğaltım amacıyla değerlendirilebilir. Elde edilen 4-6 yapraklı fideler ilkbahar geç donları atlatıldıktan sonra (nisan-mayıs) 40 cm sıra arası ve 20 cm sıra üzeri mesafede tarlaya dikilir. Dikim sıklığı ile ilgili araştırmalarda farklı bulgular elde edilmektedir. Örneğin, Bursa ekolojik koşullarında 150 x 50 cm dikim sıklığında en yüksek drog yaprak verimi elde edildiği rapor edilmiştir (Kaçar vd., 2010).
Gübreleme ve sulama:
Büyüme ve gelişmesi çok hızlı olan oğul otu kısa sürede toprak yüzeyini kaplar ve topraktan fazla miktarda besin elementi (özellikle N) çekmeye başlar. Bu nedenle, her biçimden sonra dekar başına 10 kg/da saf N düşecek şekilde azotlu gübrenin damla sulama ile verilmesi önerilir.
Yabancı ot, hastalık ve zararlı mücadelesi:
Oğul otunda yabancı ot mücadelesinde bazı herbisitlerden (ör., etken maddeleri bentazone, fluazifop-p-butyl ve pendimethalin olan) yararlanılabilirse de oğul otu için ruhsatlı bir herbisit mevcut değildir. Oğul otunun en önemli hastalıkları, özellikle nemli topraklarda ortaya çıkan Puccinia menthae ve Septoria melissae gibi mantarlardır. Mantar hastalıkları ile mücadelede çok sık dikim yapmamak, yağmurlama yerine damla sulama yapmak, gerektiğinden fazla sulama ve gübreleme yapmamak ve zorunlu hâllerde organik fungusitlerden (ör., Neem oil) yararlanmaktır.
Biçim: Oğul otu bitkileri çok yıllıktır ancak toprak üstü organları kış mevsiminde kurur. Erken bahar aylarında toprak altında kalan sap boğumlarından süren sürgünler yeniden yeşil aksama oluşturur.
Oğul otu plantasyonlarından uzun yıllar yararlanılır (ortalama ekonomik ömrü 5 yıldır). Yıllık yağış miktarı 500 mm’nin üzerinde ve yağışın mevsimlere dağılışı düzenli olduğu bölgelerde yılda en az iki defa biçilir. Eğer kurak periyotlarda sulama yapılır ve ihtiyaç duyduğu besin elementleri gübreleme yaparak giderilirse biçim sayısı daha da artar.
Genelde ilk biçim ürününün uçucu yağ verimi, diğer biçimlerden daha fazladır. Oğul otunun en uygun biçim zamanı, çiçeklenme başı veya tam çiçeklenme dönemidir. Kızıl (2009) tarafından yapılan bir araştırmada, çiçeklenme öncesi, çiçeklenme dönemi ve çiçeklenme sonrasında yapılan biçimlerde sırasıyla 310, 424 ve 398 kg/da kuru yaprak verimi, %0,07, %0,09 ve %0,06 uçucu yağ oranı elde edilmiştir.
Biçim, toprak seviyesinin 10 cm üzerinden, sabah veya akşam saatlerinde yapılmalı, zorunlu olmadıkça öğle saatlerinde biçim yapılmamalıdır. Biçilen ürün, gıdılanmadan veya hırpalanmadan muhafaza edilmelidir. Aksi halde mekanik/fiziksel olarak kırılan veya zedelenen yapraklar hızla karararak pazar değeri düşmektedir.
Kurutma: Biçilen ürün güneş altında fazla bırakılmadan hemen gölgede kurutulmalıdır. Kurutma işlemi iyi yapılmadığında, yapraklar hızla kararıp kalitesi düşer. En iyi kurutma, örgülü raflar üzerinde gölgede yapılan doğal kurutmadır. Eğer oğul otunun yaprakları 40 °C’nin altında havalandırmalı bir fırında kurutulursa uçucu yağ kaybı çok az olur. Ancak 60 ve 70 °C gibi yüksek sıcaklıklarda kurutma yapılırsa trikombol çok zarar gördüğünden uçucu yağ kayıpları artar.
Oğul otunda kurutma yöntemleri üzerinde yapılan bir araştırmada, uçucu yağ oranı %0,33 olan taze herba gölgede, güneşte ve kurutma fırınında (40 °C) kurutulduğunda; uçucu yağ oranları sırasıyla %0,29, %0,13 ve %0,18 olarak tespit edilmiştir. Özellikle güneşte kurutulan ürünün uçucu yağında sitronellal ve geranil asetat oranları azalmıştır (Khalid vd., 2008).
Drog yaprak ve uçucu yağ verimi:
Oğul otundan ikinci yıldan itibaren iklim, toprak ve kültürel işlemlere bağlı olarak dekar başına 1-3 ton arasında yeşil herba verimi ve 100-500 kg arasında drog yaprak verimi elde edilebilmektedir. Ege Bölgesi ekolojik koşullarında yetiştirilen oğul otunun kuru yapraklarında %0,01-0,02 arasında uçucu yağ tespit edilmiştir (Sarı ve Ceylan, 2002).
Damıtma yöntemi üzerinde yapılan bir araştırmada (Ahmed vd., 2013), oğul otunun taze herbasi su, su-buhar ve buhar distilasyonu yöntemleriyle damıtılmış ve sırasıyla uçucu yağ oranları %0,20, %0,14 ve %0,08 olarak elde edilmiştir. Aynı araştırmada, su distilasyonu ile sitronellal içeriği daha fazla, buhar distilasyonu ile ise linalool içeriği daha fazla uçucu yağ üretilmiştir.
Oğul otunda en yüksek uçucu yağ verimi, çiçeklenme devresindeyken sabah saatlerinde biçilen ve gölgede kurutulan yaprak droglarından elde edilmektedir. Endüstriyel ölçekli distilasyon kazanlarında 1,5 ton oğul otu herbasından 1 litre uçucu yağ üretilmektedir.
Oğul otu yağının pazar değeri çok yüksek olduğundan, daha ucuza satılan Cymbopogon, Lippia ve Litsea uçucu yağları ile karıştırılarak tağşiş edilebilmektedir.