Bilgi Bankası

REZENE
Familyası: Umbelliferae
Cinsi: Foeniculum
Kültür türü: Foeniculum vulgare Mill.
Türkiye florasında tür sayısı: 1 tür (Foeniculum vulgare).

Acı ve tatlı rezene: Rezenenin başlıca iki farklı kültür varyetesi vardır:
Acı rezene (Foeniculum vulgare var. vulgare)
Tatlı rezene (Foeniculum vulgare var. dulce).

Tatlı rezene, acı rezeneye benzemekle birlikte daha kısa boylanır ve tek veya en fazla iki yıllıktır. Acı rezene (var. vulgare) uçucu yağında d-fenkon ve α-pinen, tatlı rezene (var. dulce) uçucu yağında ise trans-anetol, estragol ve limonen daha fazla bulunur.

Bitkisel özellikleri:
Rezene (2n = 22), otsu yapıda, iki veya çok yıllık bir aromatik bitkidir. Yuvarlak şekilli sapları 1,5 metreye kadar boylanabilir. Gövde üzerinde koyu yeşilden mavi-yeşile kadar değişen renklerde, ipliksi çok parçalı yaprakları vardır. Yapraklar bitkinin alt kısımlarında saplı, üst kısımlarında ise gövdeye yapışıktır. Rezenenin küçük sarı çiçekleri bileşik şemsiye şeklinde bir arada bulunur. Bir bitkide onlarca şemsiye ve her bir şemsiyede yüzlerce çiçek vardır. Rezene meyveleri 0,75 cm uzunluğunda ve 0,3 mm enindedir; yeşimsi gri renktedir.

Ticari olarak kullanılan organı: Meyve (Fructus Foeniculi).

Etkin maddeleri: Terpenoit, fenol ve sabit yağ.

Uçucu yağ oranı: %2-6 (kuru meyvede en az %1 olmalıdır).

Temel uçucu yağ bileşenleri: Anetol (>%75) ve fenkon (>%10).

Sabit yağ oranı: %20-25 (meyvede).

Temel sabit yağ bileşeni: Petroselinik asit (%80-85).

Uçucu yağ ve sabit yağ özellikleri:
Rezene meyvelerinden su buhar distilasyonu ile acı rezenede %3-6, tatlı rezenede %2-4 arasında uçucu yağ elde edilir. Rezene uçucu yağında özellikle trans-anetol ve d-fenkon oranları kaliteyi belirler. Genel olarak tatlı rezene meyvelerinde trans-anetol, acı rezene meyvelerinde d-fenkon daha fazladır. Avrupa farmakopesinde rezene meyveleri en az %4 uçucu yağ içermeli; trans-anetol oranı %60’ın üzerinde, d-fenkon oranı %15’in üzerinde ve estragol oranı %5’in altında olmalıdır. Türk rezene uçucu yağlarında trans-anetol miktarları oldukça yüksektir.

Akgül (1986) tarafından Türkiye’nin sekiz farklı ilinden toplanan tatlı rezene meyvelerinden elde edilen uçucu yağlar incelenmiş;
Trans-anetol: %75,6-86,5
Limonen: %4,2-9,1
Estragol: %3,2-5,2
Fenkon: %1-2,8
γ-terpinen: %0,8-1,5
α-pinen: %0,4-1,1 arasında bulunmuştur.

Isparta ekolojik koşullarında Denizli, Muğla ve Burdur rezene popülasyonlarında ortalama %2,5 uçucu yağ ve ortalama %83,4 trans-anetol tespit edilmiştir. Aynı rezene popülasyonları ortalama %23 sabit yağ ve sabit yağda ortalama %83 petroselinik asit (C18:1, cis 6) içermiştir (Keskin ve Baydar, 2016).
Tıbbi değeri ve ticari kullanım alanları:
Baharat, gıda, ilaç, kozmetik, parfüm, çay vb. Rezene meyvesinin karminatif, diüretik, laksatif, antiseptik, sedatif ve stimulant etkileri vardır. Rezene meyvelerinden yapılan çay, sütannelerin laktasyon süresini uzatır, bebeklerin gaz sancılarını giderir. Herbal çay üretiminde, özellikle küçük meyveli ve yüksek uçucu yağ içeren rezene meyveleri tercih edilir. ASTA standartlarına göre rezene meyveleri %10 nem, %6-9 arasında kül ve en fazla %1 asitte gözünmeyen kül içermelidir. Türk Gıda Kodeksi Baharat Tebliği’ne (Tebliğ No: 2013/12) göre rezene meyvelerinde yabancı madde en fazla %2, rutubet en çok %12, kuru maddede toplam kül en çok %11, %10’luk HCl’de çözünemeyen kül en çok %1 ve uçucu yağ miktarı en az %1 olmalıdır.

Rezene yetiştiriciliği:
Rezene, sıcak ve ılıman iklim bölgelerinde yayılış gösterir. Kireççe zengin, humuslu, kumlu-tınlı topraklarda iyi yetişir. Batı Akdeniz Bölgesi (özellikle Burdur ilinin Tefenni ilçesi) Türkiye’nin rezene üretim merkezidir. Rezenenin başlıca iki üretim materyali meyvesi (tohumu) ve pençe adı verilen vejetatif sürgünleridir. Pratikte en çok tohumla üretimi yapılır. Tohumlarının bin tanesi 3,8-8,7 gramdır. Üretimde kullanılacak rezene tohumlarının saflığı %95’ten ve çimlenme gücü %70’ten az olmamalıdır.

Rezene ekimi, 1,5 kg/da tohumluk düşecek şekilde 60 cm sıra arası ve 2-3 cm ekim derinliğinde mibzerle yapılır. Ekim zamanı sonbahar veya erken ilkbahar aylarıdır. Aydın ekolojik koşullarında yapılan bir araştırmada (Arabacı ve Bayram, 2005), yüksek meyve ve uçucu yağ verimi için 1 Nisan ekiminin ve 1,5 kg/da tohumluk miktarının uygun olduğu belirlenmiştir. Rezenenin Umbelliferae familyasının diğer üyelerine göre su isteği daha fazladır. Özellikle çiçeklenme başında ve meyve bağlama döneminde yapılacak birkaç sulama ile meyve verimi oldukça yükselir. Ancak fazla azotlu gübre ve sulama koşullarında rezene bitkileri aşırı boylanır ve çok geç olgunlaşır. Rezene tarlası dekara 4 kg N ve 6 kg P2O5 düşecek şekilde gübrelenir. Rezende yabancı otlar ve Othiorrhynchus ligustici gibi böceklerle mücadele edilmelidir. Ayrıca son yıllarda özellikle Burdur yöresinde rezene üretim alanlarında görülen fungal hastalık etmeni (Cercospidium punctum) giderek yaygınlaşmaktadır. Bu fungus, ortalama sıcaklığın 20 °C’nin üstünde olduğu, nem ve yağışın fazla olduğu yerlerde, yağmurlama sulama uygulamaları ve sığın uzun süre yaprak üzerinde kalması durumlarında büyük ölçüde ekonomik ürün kaybına neden olmaktadır (Erberk vd., 2019).

Hasat ve harman:
Rezene, diğer Umbelliferae üyelerinde olduğu gibi olgunlaşması oldukça heterojendir. Uçucu yağ oranı ve uçucu yağ bileşenleri bitkinin olgunlaşma dönemi boyunca ve şemsiye pozisyonuna göre önemli farklılıklar gösterir. Tatlı rezene meyvelerinde en yüksek uçucu yağ içeriği %4,9 ile yeşil olgun döneminde saptanmıştır (Şanlı vd., 2008). Çiçeklenmeden olgunlaşma dönemi sonuna doğru meyve verimi ve tane ağırlığı artarken, uçucu yağ oranı düzenli olarak azalmış; ikincil şemsiye meyveleri ana şemsiye meyvelerine göre daha yüksek uçucu yağ içermiştir (Telci vd., 2009). Rezene, meyveler henüz yeni kahverengileşmeye başladığı bir dönemde (genellikle ağustos ayında) biçim/söküm yapılarak demetler halinde birkaç hafta kurutulur. Daha sonra dövülerek veya biçerdöver tablasına verilerek harman edilir. Belirli bir fizyolojik olgunluk devresinde iken defoliant ve/veya desikant uygulaması ile hızlı ve homojen bir olgunlaşma sağlanarak, söküm/biçim işlemlerine gerek kalmadan doğrudan biçerdöverle hasat ve harman yapılabilme olanağı üzerinde detaylı araştırmalar yapılmalıdır. Türkiye’de en fazla Burdur ilinin Tefenni, Çavdır ve Gölhisar ilçelerinde üretilen rezenenin meyve verimi ortalaması 150 kg/da olup, sulu koşullarda meyve verimi üç kata kadar artış göstermektedir.

Damitma ve ekstraksiyon:
Rezene meyveleri doğrudan kurutulup öğütülerek gıdalara tat, koku ve çeşni (baharat) olarak katılır. Ayrıca su/buhar distilasyonu ile damitılarak %0,4-6,0 verimlilikte trans-anetol (%75-95) bakımından zengin uçucu yağı, soğuk pres veya solvent (n-hekzan) ekstraksiyonu ile petroselinik asit (%80-85) bakımından zengin sabit yağı (%20-25) elde edilir (Keskin ve Baydar, 2016). Meyveler bütün olarak değil de parçalandıktan sonra damitılır veya ekstrakte edilir ise uçucu yağ ve sabit yağ verimleri artar.
Damitma veya ekstraksiyon öncesinde veya sırasında mikrodalga, ses dalgaları veya enzim uygulamaları ile distilat veya ekstrakt verimi yükseltilebilir.

Enzim destekli damitma:
Rezene tohumunun meyve kabuğunda hücre çeperini oluşturan pektin, selüloz ve hemiselüloz bulunur. Eğer hücre duvarını oluşturan bu yapılar enzimatik olarak parçalanacak olursa, damitma sırasında uçucu yağlar hücre çeperinden daha hızlı ve daha fazla açığa çıkabilir. Bu konu üzerinde yaptığımız bir araştırmada (Baydar vd., 2019), rezene (Foeniculum vulgare subsp. vulgare var. dulce) meyvelerine distilasyon öncesi ön işlem olarak viskozım, hemiselülaz ve pektinaz enzimlerinin ayrı ayrı %1’lik konsantrasyonları uygulanmıştır. Enzimler 500 mL saf su içinde iyice çözündürüldükten sonra pH’ları 4,5’e ayarlanmıştır. Daha sonra 50 g rezene meyvesi yukarıda belirtilen konsantrasyonlarda enzim içeren 500 mL distile su ile 25 °C’de 90 dakika boyunca orbital çalkalayıcı üzerinde karıştırılmıştır. Kontrol örneğinde ise hiçbir uygulama yapılmamış, sadece distilasyon öncesi 50 g meyve üzerine 500 mL saf su konularak distilasyon işlemine tabi tutulmuştur. Enzim muamelesi yapılmış ve yapılmamış (kontrol) meyveler, Clevenger hidrodistilasyon aparatında 3 saat süreyle damitilmiş, elde edilen uçucu yağların temel koku bileşenleri GC-MS ile belirlenmiştir. Sonuç olarak, kontrolden %1,45 oranında uçucu yağ elde edildiği koşullarda, en yüksek uçucu yağ oranı %2 ile pektinaz ve %1,75 ile hemiselülaz enzim uygulamalarından elde edilmiş; uygulamalar arasında uçucu yağ bileşenleri bakımından belirgin bir farklılık bulunmamıştır.

İlaç Önerileri