Familyası: Urticaceae
Cinsi: Humulus
Kültür türü: Humulus lupulus L.
Bitkisel özellikleri:
Serbetçi otu (Humulus lupulus, 2n = 30) çok yıllık, sarılıcı, tırmanıcı ve dioik (iki evcikli) bir bitkidir. Dişi bitkilerde, her biri dişi çiçek topluluğu olan birçok kozalak (strobilus) oluşur. Kozalaklar 2-6 cm uzunlukta ve 1,5-3,5 cm genişlikte değişir. Her kozalakta 20-60 çiçek bulunur; her çiçekte 2 brakte ve 4 brakteola yaprağı vardır. Brakteola yapraklarında çok sayıda sarı renkli lupulin bezesi bulunur.
Serbetçi otu plantasyonlarında polen kaynağı olan erkek bitkiler genellikle çok az (%1-2) ya da hiç bulunmaz, çünkü kozalaklarda nadiren tohum oluşur. Tohumsuz kozalaklar, tohumlu olanlara göre %30 daha hafiftir ve aroma ile tat kalitesi daha yüksektir. Bitkinin toprak altı çoğaltım materyali olarak kök ve rizomları da kullanılır.
Ticari olarak kullanılan organı: Kozalak (Flos Lupuli)
Etkin maddeleri: Uçucu yağlar, reçineler ve tanenler
Tıbbi değeri ve ticari kullanım alanları:
Serbetçi otu kozalaklarındaki lupulin bezeleri, biraya aroma veren uçucu yağlar (%0,2-0,8), acılık ve sertlik kazandıran reçineler (%10-20) ve berraklık sağlayan tanenler (%4-5) içerir. Uçucu yağların en önemli bileşenleri mirsen, humulen ve farnesendir. Reçinede bulunan alfa-asitler (%2,5-4) humulon, beta-asitler (%4,5-6) lupulon şeklindedir. Alfa-asitler biraya acılık, beta-asitler ise tat oluşumuna katkıda bulunur. Tanen, malt sırasında proteinlerin kaynatma esnasında çökelmesine yardımcı olur.
Bir varil bira üretimi için 230-370 gram serbetçi otu kozalaklarına ihtiyaç vardır. Kurutulmuş serbetçi otu kozalakları herbal çay olarak tüketildiğinde mide salgısını artırarak sindirime yardımcı olur. Ayrıca sakinleştirici, yatıştırıcı, uyku verici ve iştah açıcı etkileri de vardır. Serbetçi otunun sakinleştirici etkisinin metil butenolden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Dünyada serbetçi otu üretimi:
Serbetçi otu Avrupa’da ilk kez 8. yüzyılda Almanya’da kültüre alınmış, 15. yüzyılda İngiltere’ye, 16. yüzyıldan itibaren ise tüm Avrupa kıtasına yayılmıştır. 1629’da Amerika’ya götürülmüş ve 1808’de New York’ta ticari üretime başlanmıştır. Günümüzde Almanya, ABD, Çin, Çekya, Polonya, Slovenya ve İngiltere önemli üretici ülkeler arasındadır.
Türkiye’de serbetçi otu üretimine 1955’te karar verilmiş ve 1965’ten itibaren Bilecik’te üretim başlamıştır. Bilecik’te (özellikle Pazaryeri ilçesinde) sözleşmeli üretim modeli ile TARBES A.Ş. ve OTGÜL Koop. tarafından yürütülmektedir. Günümüzde yaklaşık 715 çiftçi, 3.300 dekar alanda serbetçi otu üretmekte ve yıllık 300-400 ton kuru (pelet) ürün elde edilmektedir.
Bilecik’te yaş kozalak verimi ortalama 500 kg/da, kuru kozalak verimi ise 100 kg/da civarındadır. Yaygın olarak yetiştirilen çeşitler arasında Efes Aroma P.6, Ege Erciyas, Güney, Tarbes-99 ve Anadolu-99 ve Pazaryeri-2001 gibi tescilli çeşitler bulunmakla birlikte, yaygın olarak Brewers Gold ve Clusters adıyla iki çeşidin yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Ekolojik isteği: Serbetçi otu, nispeten az güneş ışığı gören, nemli ve serin bölgelere iyi adapte olmuştur. Yıllık sıcaklık ortalaması 7,5-12,5 °C olan ılıman bölgeler serbetçi otu için daha idealdir. Özellikle yaz mevsiminin iklim koşulları (sıcaklık, yağışlar ve ışıklanma) alfa ve beta asitler üzerine önemli etkilerde bulunur. Serbetçi otunun Türkiye’de tarımının başarıyla yapıldığı tek ilimiz Bilecik’tir. Bu ilin uzun yıllara ilişkin temel iklim verileri (Çizelge 15.9) incelenerek, serbetçi otunun Türkiye’de başka bölge veya yörelerde yetiştirilebilme imkânları araştırılabilir. Pazaryeri ilçesinin yıllık sıcaklık ortalaması 12,5 °C, yağış ortalaması 458 mm ve yıllık nisbi nem ortalaması %68 olup, beklenen ideal yağış miktarından (en az 750 mm yağış düşmelidir) düşüktür. İlçede, 1939-2009 yılları arasında ölçülen en düşük sıcaklık derecesi Ocak ayında -16 °C ve en yüksek sıcaklık derecesi ise Temmuz ayında 41 °C olmuştur. Serbetçi otu, derin yapılı, süzek, organik maddece zengin, drenaj sorunu bulunmayan, hafif asidik (pH’si 6,5-7) ve tınlı-kumlu topraklarda çok iyi büyüme ve gelişme gösterir.
Serbetçi otu yetiştiriciliği: Ülkemizde serbetçi otu tarımı, Bilecik’te 800-850 m rakımlı Pazaryeri Havzası ve Ahı Dağı çevresi ile Bilecik platosunda yapılmaktadır. Sakarya Nehri’nin kolları olan Göksu ve Karasu çaylarının suladığı alüvyal topraklar serbetçi otu tarımı için son derece elverişlidir. Serbetçi otu, çift evcikli bir bitki olduğundan kozalak üretimi sadece dişi bitkiler üzerinden yapılır. Ancak plantasyonlarda dişi bitkilerin çiçeklerinde tozlaşmayı sağlamak üzere %1-2 oranında erkek bitkilere yer verilir. Erkek bitkilerle tozlaşmış olgun kozalaklarda tohum meydana gelirse de ıslah çalışmaları dışında tohum çoğaltım materyali (tohumluk) olarak kullanılmaz. Serbetçi otunun asıl çoğaltım materyali dişi bitkilerden sökülen rizomlarıdır. Olgun bitkilerin (3-8 yaşında olan) kök bölgesinden sökülen 1,5-2 cm kalınlığındaki rizomlar, en az 2-3 göz ihtiva edecek şekilde 15-20 cm uzunluğunda parçalara ayrılarak çelik (pençe) hâline getirilir. Bu çelikler veya pençeler, belirli aralıklarla açılan dikim çukurlarına Mart ayından itibaren, baş tarafları toprak yüzeyinin 7-8 cm altında kalacak şekilde dikilir. 1 da tarla alanı için 250-500 adet çeliğe (pençeye) ihtiyaç vardır. Şerbetçi otunun rizom çelikleri ABD’de yaygın olarak 2,0-2,4 m sıra arası ve 90 cm sıra üzeri, Bilecik’te ise yaygın olarak 1,5-1,7 m sıra arası ve 1,4-1,5 m sıra üzeri mesafe verilerek dikilir. Dikilen rizom gövdeklerin üzeri, soğuktan ve dondan zarar görmemesi için kubbe şeklinde toprakla örtülür.
Dikim işlemi tamamlandıktan sonra sıra boyunca 6-8 m yüksekliğinde herekler dikilir (herek araları enine 6-9 m, boyuna 7-8 m olacak şekilde 15-20 adet/da). Herekler (direkler) arasına tel çitler çekilerek kafes sistemi oluşturulur. Bu sayede sürgünlerin saat yönünde sarılacakları bir destek sağlanarak yatmaları önlenmiş olur. Üçüncü yıldan itibaren ilkbaharda, toprak üstü sürgünlerinden sadece 3’ü bırakılıp diğerleri dipten budanarak uzaklaştırılır. Bu sürgünler uzadıkça tellere sarılır ve ana gövde üzerinde toprak seviyesinden ilk 1,0-1,5 m’ye kadar olan yan dallar ve yapraklar sıyrılır. Sıra araları ve sıra üzerleri tırmık, rotavatör veya çapa ile sürülür, kök boğaz kısımları toprakla doldurulur. Şerbetçi otunun kök ve rizomları çok yıllık, toprak üstü kısımları ise tek yıllıktır. Gövde kısmı hereklere sarılarak 10 metreye kadar yükselir ve kozalak hasadını takip eden kış mevsiminde ölür; ancak takip eden bahar mevsiminde toprak altı rizomlarından yeniden sürgünler verir. Şerbetçi otu plantasyonlarında ilk üç yılın ardından her yıl güz veya erken bahar mevsiminde ocaklar açılarak bitkilerin gövdeleri budanır.
Sulama ve gübreleme: Şerbetçi otu, yıllık yağışı fazla ve mevsimlere dağılışı düzenli olan bölgelerde sulanmadan da yetişebilir. Ancak bir üretim sezonu boyunca şerbetçiotu tarlası en az 750 mm yağış almalıdır. Yüksek kozalak verimi için, özellikle aşırı sıcak ve kurak geçen yaz mevsiminde 3-4 defa sulama yapılmalıdır. Şerbetçi otu yetiştirilen tarla toprağına sadece N, P ve K gibi temel besin elementleri değil; S, Fe, Zn ve B gibi diğer besin elementleri de uygulanmalıdır. Şerbetçi otu plantasyonları, yağışlı ve nemli bölgelerde tesis edildiğinden yabancı otlar çok fazla olur. Bu nedenle düzenli olarak toprak işleme aletleri ile yabancı otlardan arındırılmalıdır.
Hasat ve kurutma: Şerbetçi otu kozalakları Temmuz ayı sonundan itibaren olgunlaşmaya başlar ve Ağustos ayında hasat edilir. Olgunlaşan kozalaklarda lupulin bezeleri altın sarısı rengini alır. Şerbetçi otu kozalaklarının yüksek oranda lupulin içerdiği, perigon yaprakların üzerindeki sarı renkli çizgilerle anlaşılır. Kaliteli bir kozalak hafif yeşil veya sarı renklerde, standart büyüklükte (2-3 cm), yumuşak ve yapışkan yapıdadır. Şerbetçi otu kozalakları, küçük dalcıklar hâlinde toplanarak hasat edilir. Bilecik ilinde elle hasat yapmak (bir işçi günde 20-35 kg kadar kozalak toplayabilir) yerine, makine ile hasat tercih edilmeye başlanmıştır. Toplanan kozalaklar (%60-70 nem içeren), yaprak ve saplarından temizlendikten sonra en geç 6 saat içinde kurutma tesislerinde sıcak hava ile kurutulur ve nem oranı %10’un altına düşürülür. Aroma kaybı olmaması için kurutma sıcaklığı en fazla 60 °C olmalıdır. Kurutma sırasında yeşil kozalaklar üzerine SO₂ gazı da uygulanabilir.