(Aleurothrixus floccosus)
Tanımı ve Yaşayışı
Erginleri açık sarı renklidirler. Daha sonra salgıladıkları beyaz mumsu madde tüm vücutlarını kaplar ve bu nedenle de beyaz bir görünüm alırlar. Yumurtaları ilk bırakıldıklarında açık sarı renkte ve yaprak üzerinde dik dururlar. Ergin, yumurtalarını dairevi şekilde bırakır. Embriyo olgunlaştıkça yumurtalar yaprak üzerine yatar ve rengi açık kahverengine dönüşür. Birinci larva dönemi açık yeşilimsi, ikinci ve üçüncü larva dönemi ile pupa dönemi kahverengimsidir. Larvaların vücutlarının kenarı ve üzeri; uzun, yapışkanımsı parlak ve pamuksu maddelerle kaplıdır İlkbaharda erginler çıktıktan sonra yumurtalarını ağacın genç yapraklarına, bazen de yaşlı yapraklarına, yaprağın alt kısmına daire veya yarım daire şeklinde bırakmaktadır. Erginler yumurta bırakmak için alt dallarını ve ağacın iç kısımlarını tercih etmektedir. Erginler diğer beyazsineklerin aksine yaprağın altında kümeler halinde değil, tek tek bulunurlar. Bir yaprakta zararlının tüm dönemlerini bir arada görmek mümkündür. Sonbaharda zararlının yoğun olduğu bahçelerde özellikle hasata yakın dönemde tatlımsı maddeler damlama şeklinde akmaya başlar yılda 5-7 döl verir. Turunçgil pamuklu beyaz sineği larvalarının yaprağın alt yüzünde meydana getirdikleri pamuklu maddeler ve kolonileri. Zarar Şekli: Larvaları bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar. Yoğun olarak beslendikleri yapraklar zamansız dökülür ve bu gibi ağaçlarda gelişme duraklayarak verim kaybına uğrar. Bu doğrudan zararı yanı sıra, beslenme sırasında larva ve pupaların salgılamış olduğu tatlımsı madde nedeniyle de çok yoğun bir fumajine sebep olurlar. Bu oluşan fumajin bitkinin fotosentezini engelleyerek bitki gelişimini olumsuz yönde etkiler. Ayrıca fumajin sonucu meydana gelen kirlenme de ürünün Pazar değerini düşürmektedir. Zararlı Akdeniz ve Ege Bölgeleri’nde sahil şeridindeki turunçgil bahçelerinde görülür. Zararlı Olduğu Bitkiler: Ülkemizde turunçgillerde ekonomik önemde zarar yapmaktadır. Turunçgil pamuklu beyazsineği larvalarının yaprağın alt yüzünde meydana getirdikleri pamuklu maddeler ve kolonileri.
Mücadelesinde; yeni kurulacak bahçe tesislerinde sık dikimden kaçınılmalıdır. Turunçgil bahçelerinin etrafına rüzgâr kıran olarak yüksek boylu çit bitkileri zorunlu olmadıkça dikilmemelidir. Hava sirkülâsyonu sağlanacak şekilde budama yapılmalı, iç kısımlardaki obur dallar alınmalıdır. Zararlı ile bulaşık fidanların başka yerlere nakli önlenmeli ve bu durumdaki fidanlar hemen imha edilmelidir. Biyolojik Mücadele; bu zararlıya karşı yapılan biyolojik mücadele oldukça etkilidir. Bu nedenle zararlı ile mücadelede biyolojik mücadeleye önem verilmelidir. Doğal düşmanları mevcut ise çok iyi korunmalı, eğer bahçede bulunmuyorsa, olan yerlerden temin edilerek bulaşık bahçelere salınmalıdır. Özellikle zararlı ile biyolojik mücadelede çok etkili olan C. noacki, bulaşık bahçelere yerleştirilmelidir. Kimyasal Mücadele; zararlının vücudu yoğun bir şekilde yapışkanımsı ve pamuksu maddelerle kaplı olduğu için kimyasal mücadele etkili olmamaktadır. Bu nedenle kimyasal mücadelesi yoktur. Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.
Kimyasal mücadelesi yoktur.