TANIMI VE YAŞAYIŞI
Ekin sap arısı erginleri 7.9-9.3 mm boyunda ve 1.3-1.9 mm enindedir. Vücutlarında sarı nokta ve şeritler olup parlak siyah renktedir. Antenleri 18-22 segmentli, kısa ve yoğun kıllarla kaplıdır. Kanatları iyi gelişmiş kahverengi damarlıdır. Bacakların üst kısımları siyah, uç kısımları sarı renktedir. C. pygmeus’un birinci abdomen segmentinin üzerinde üçgen biçiminde sarı leke vardır. Dördüncü, altıncı, yedinci ve dokuzuncu segmentlerin arkalarında sarı renkli enine şeritler bulunur. T. tabidus’de, C. pygmeus’un aksine enine şeritler bulunmamakta, abdomenin iki yanında abdomen boyunca uzanan sarı turuncu renkli şeritler yer almaktadır. T. libanensis’te ise abdomenin ikinci ve üçüncü segmentleri dışındaki diğer segmentlerde enine koyu sarı renkli şeritler vardır. Yumurtaları 1.0 mm uzunluğunda 0.3 mm eninde beyaz renklidir. Larvalar kahverengi başlı olup, ileri dönemlerde “S” biçiminde kıvrık olup açık sarıdan süt beyaza kadar değişen renklerdedir. Boyları ortalama 7.4 mm, enleri 1.7 mm’dir. Antenleri 4 segmentlidir. Prepupa, larva gibi “S” biçiminde olmayıp düzdür. Boyu ortalama 8.0 mm, eni 1.5 mm’dir. Pupa, serbest pupa tipinde süt beyazı rengindedir. Boyu ortalama 9.4 mm, eni 1.8 mm’dir. Kışı anız saplarında larva döneminde geçirirler. Toprak sıcaklığının 9–10°C’yi bulduğu dönemde prepupa olurlar. Larvanın prepupa olabilmesinde toprağın sıcaklık ve neminin önemi büyüktür. Prepupa dönemi 5–10 gün sürer. İklim koşullarına bağlı olarak pupa dönemi 3–4 hafta sürebilir. Ergin çıkışları genellikle hububatın sapa kalkma ve başaklanma dönemlerinde olur. Çıkıştan bir süre sonra çiftleşen ergin dişiler hububat sapının içine yumurta bırakırlar. Bir dişi ortalama 52 adet yumurta bırakır. Yumurta açılma süresi 6–10 gündür. Yumurtadan çıkan larva 5 dönem geçirir. Yazlama süresince kurak bir periyodun geçirilmesi ya da ilkbaharda düşük sıcaklıkla beraber yetersiz nemin mevcut olması durumunda, yumurta açılımı ve ergin çıkışı olumsuz yönde etkilenmektedir. Zararlı yılda bir döl verir.
ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI
Zararı sap içinde beslenen larvalar yapar. Beslenme sonucu iletim dokularını tahrip ederek, bitkideki karbonhidrat ve su iletimi sistemini bozar. Bunun sonucunda taneler az gelişmekte ve tane kaybına neden olmaktadır. Öte yandan bulaşık başaklardan elde edilen tanelerin sağlamlara oranla hafif oldukları görülmüştür. Ayrıca larvalar tarafından kesilen saplar, biçimden önce kırılarak düşmekte ve kayıplara neden olmaktadır. Sayılan zarar şekillerinden en önemlisi tanedeki ağırlık azalmasıdır. Zararlı, Ege, Orta Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaygındır.
KONUKÇULARI
Başlıca konukçuları; buğday, çavdar ve arpadır. Erginler yabancı ot polenleri ile beslenir. Bu yabancı otlar Uzun süpürge otu [Descurainia sophia (L) Webb.], Yabani tere [Cardaria draba (L.)] ve Sütleğen (Euphorbia cf. heteradena Jaub. & Spach).
DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ
Zararlı bölge koşullarına göre değişmekle beraber parazitoitler tarafından geniş ölçüde baskı altında tutulmaktadır. Bunlardan en önemlileri aşağıda verilmiştir. Parazitoitleri: Collyria calcitrator Grav. (Hym.: Ichneumonidae) Tetrastichus sp. (Hym.: Eulophidae) Bracon terebella Wesm. (Hym.: Braconidae) Eurytoma sp. (Hym.: Eurytomidae) Picroscytoides obscurus Masi (Hym.: Pteromalidae) C.calcitrator, parazitlediği ekin sap arısı larvası içinde kışı geçirir ve önemli ölçüde de ekin sap arısı popülâsyonunu azaltır.
MÜCADELESİ
Kültürel Önlemler
Toprağın derin sürülmesi: Sapların toprak altında kalması ve ergin çıkışlarının etkilenmesi amacı ile toprak derin sürülmelidir. Toprağın sapları yüzeyde bırakılacak şekilde işlenmesi: Kar yağışlarının olmadığı ve ilkbaharı az yağışlı geçen yıllarda sapları yüzeyde bırakacak aletlerle toprak işlenmelidir. Ekim sırası ve dayanıklı çeşitlerin seçimi: Ekim sırasında, zararlının konukçusu olmadığı bilinen bitkilerin ekilmesi zararlı popülâsyonunu etkiler. Öte yandan Triticum durum gibi zararlı etkisine belirli ölçüde dayanıklı buğday çeşitlerinin seçilmesi gerekir. Tarlaların sulanması: Ekin sap arısı popülâsyonunu artırır. Bu nedenle zararlı popülâsyonunun potansiyel tehlike olarak bulunduğu tarlalar sulanmamalıdır. Ekin sap arısı popülâsyonunu düşürmek amacıyla anızların sonbahar veya ilkbaharda otlatılması yararlı olmaktadır. Ekim tarihinde gecikmenin, Ekin sap arısı zararını arttırdığı, buna karşılık erken ekimin ve erken hasadın zararı azalttığı ortaya konmuştur.
Biyolojik Mücadele
Zararlıya karşı parazitoitlerin etki oranlarının yüksek düzeyde bulunduğu saptanmıştır. Önemli parazitoitlerden C. calcitrator ve B. terebella’nın ergin çıkışları, zararlı ergin çıkışları ile aynı zamana denk geldiğinden, bu günlerde diğer hububat zararlılarına karşı uygulanacak yüzeysel ilaçlamalarda yan etkisi az olan ilaçlar tercih edilmelidir.
Kimyasal Mücadele
Kimyasal mücadele önerilmemektedir.