Köklerde çürüme
Hastalık oluşturan etmenlerin en önemlileri Armilariamelea, Phytopthora, Rosellina, Rhizoctonia, Fusarium gibi mantarı hastalıklardır. Genel olarak hastalık belirtileri Yaprakların solması, Yaprak boyutlarının küçülmesi, kuvvette(gelişmede) azalma, sürgünlerin zayıf gelişmesi, olumsuz şartlara kuraklığa ve dona karşı daha az mukavemet gösterme ve Sonuçta, sürgün ve dalların tepeden köke doğru kuruması ile ölüm gerçekleşmektedir. Enfeksiyon derecesine (şiddetine) bağlı olarak bu belirtiler 4 yılda gerçekleşir, eğer enfeksiyon şiddetli ise 2 yılda bu belirtiler ortaya çıkar.
Tanımı ve Biyolojisi
Armilariamelea spp. cinsleri şapkalı bir mantar olup, şapkalarını sonbaharın ilk yağışlarından sonra oluşturur. Hasta ağaçların kök boğazında oluşan sarımsı kahverengi olan ve dibe doğru siyahlaşan şapkalar 5–15 cm çapındadır. Mantar hem toprakta hem de odun dokusunda yaşar. Ölü ağaçlarda ve toprakta kalan kök parçalarında uzun süre canlılığını devam ettirir. Rutubetli yerlerde iyi gelişme imkânı bulur. Etmenin yayılma organları toprakta yıllarca canlılığını korur, özellikle hastalıklı ağaçların bulunduğu bahçelerde uzun yıllar hayatını sürdürerek yeni bulaşmalara sebep olur. Hastalık etmeni hastalıklı köklerin yakınında bulunan genç kökler ve kök uçlarını bulaştırır. Kök içinde gelişen hastalık etmeni kabuk kısmına yayılır, oduna geçemez, odun ile kabuk arasında gelişir. Sulama suyu, sel ve yağmur suları, hastalıklı kök parçaları hastalığın ağaçtan ağaca bulaşmasını sağlayan sebeplerdir. Kök çürüklüğüne yakalanan ağaçlarda dikkati çeken ilk belirti yaprak sararmalarıdır. Bu belirti ocağın bir tarafında veya tamamında görülebilir. Sararma ve solgunlukla beraber yapraklarda küçülmeler olur. Yapraklar giderek dökülür ve ocaklarda normalden çok az yaprak kalır. Ayrıca bulaşık ocaklarda, ağaçlarda gelişmede durgunluk ve dallarda uçtan geriye doğru ölüm durumu ortaya çıkar. Hasta ağaçların meyve verimi ve kalitesi de düşer. Oluşan kök çürüklüğünde, kökler incelenirse, ikinci köklerden başlayarak, kök boğazına kadar kabukla odun arasında beyaz bir misel tabakasının varlığı dikkati çeker. Hastalığın başlangıcında odun tabakası açık kahverengi, daha sonra sarımtırak veya beyaz süngerimsi bir doku halini alır. Hastalık ağaçların yaşamlarının kısalmasına, ağacın verim yaşında ölümüne neden olduğu için ekonomik açıdan önemlidir.
Zarar Şekli ve Belirtileri
✓ Belirtiler başlangıçta kökleri tam işgal etmeye, çürütmeye başlar.
✓ Daha sonra hastalık toprak yüzeyine yakın ve kökle sapın birleştiği noktada devam eder ve son olarak çürüme bitkinin ana gövdesi içine yayılır.
Konukçu olduğu Bitkiler
Hastalığın yaygın olarak görüldüğü konukçuları asma, elma, armut, erik, şeftali, kiraz, vişne, kayısı, dut, nar, zeytin, kestane, ceviz, meşe ve diğer meyve ağaçları.
Mücadele Yöntemleri
Kimyasal Olmayan Mücadele
✓ Kültürel tedbirler: Kuruyan ağaçlar bahçeden sökülerek uzaklaştırılmalıdır.
✓ Bitkinin söküldüğü yerlere kireç dökülmelidir.
✓ Tekniğine uygun olarak dikim yapılmalı ve bakım işlemleri zamanında yapılmalıdır.
✓ Hastalığın yayılmasında etkili olan konukçu bitkilere dikkat edilmelidir.
✓ Sonbaharın ilk yağmurları ile oluşan funguslar imha edilmelidir.
✓ Derin dikilmemeli, aşırı sulanmamalı ve köklerin yaralanmamasına dikkat edilmelidir.
✓ Drenaj kanallarının yapılması ve taban suyu seviyesinin yüksek olmaması gereklidir.
Kimyasal Mücadele
✓ Hastalığın belirlendiği her dönemde ilaçlama yapılacağı gibi, ilkbaharda kültürel önlemler ile birlikte ilaçlı mücadele yapmak uygundur. Hastalığın yeni görüldüğü bahçelerde kimyasal mücadeleye geçebilmek için ilkbaharda ağaçların dipleri açılarak kök ve kök boğazları incelenmelidir.
✓ Hastalık yeni başlamış ise hasta kökler kesilip, hasta kısımlar kazındıktan sonra bu yerler 750 g ardıç katranı+250 g göztaşı karışımı ile kapatılmalıdır.
✓ Hastalığın görüldüğü bahçedeki sağlam ağaçları korumak için, sonbaharda veya ilkbahar başında ağaçların iz düşümleri % 2`lik göztaşı ile m2`ye 10 litre ilaçlı su gelecek şekilde ilaçlanmalıdır.