(Erysiphe heraclei)
Tanımı ve Yaşayışı
Şemsiyegiller familyasına ait bitkilerde külleme hastalığına yol açan etmen çoğunlukla Erysiphe heraclei ‘dır. E.heraclei bitkinin yüzeyinde (ektofitik) gelişir, emeçleriyle bitkinin epidermis hücrelerinden beslenir. Miselyumu çok dallanmıştır. Konidioforları düz, 60-140 µm uzunluğunda ve silindirik ayak hücrelerine sahiptir. Silindir şeklindeki konidiler, tek tek oluşurlar. Etmen konidilerden çıkan çim borucuğunun son kısmında genişleyerek apresoryum oluşturur. Her bir kleistotesyumda 3-7 askus, her askusta 3-5 askospor bulunur. Askosporlar elips veya oval şeklindedir. Bir diğer etmen de Leveillula taurica’dır. L. taurica ise dışa doğru (endofitic) gelişmektedir. Birincil konidileri mızrak şeklinde, ikincil konidileri ise silindirik-elipsoiddir. Kleistotesyum’ları gelişmiş uzantılara sahiptir. Bu uzantılar tek tek veya düzensiz dallanmış, şeffaf veya açık kahverengi ve genelde kleistotesyum çapından daha kısa boylu yapılardır. Her bir kleistotesyum 20’den daha fazla askus içerir. Bu askuslar silindirik-oval şekilli olabilir ve genellikle iki tane askospor içerir. Askosporlar elipsoid, oval şeklindedir. Külleme etmeni olan funguslar, kışı hastalıklı bitki artıklarında kleistotesyumlar şeklinde geçirirler. Tohumda tespit edilmesine rağmen tohumla taşınabildiğine dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Bu etmenler, şemsiyegiller familyasına ait bitkilerde aynı yaşam döngüsüne sahiptirler, %85’in üzerinde nem ve 25-300C sıcaklık altında yaşam çemberini 3-7 günde tamamlarlar. Yüksek nem ve orta düzeydeki sıcaklıklar enfeksiyonun meydana gelmesi için uygun olan koşullardır. Hastalık daha sonra kuru ve sıcak koşullarda da yayılmaya devam eder. Etmen rüzgâr yoluyla çevredeki bulaşık bitki ve yabancı otlardan kolayca çevreye yayılır. Konidiler hafif olduklarından hava yolu ile uzak mesafelere taşınabilirler. Güneş ışığı, spor ve miselyuma zarar verir. Gölgede, yüksek nem ve optimum sıcaklık koşullarında hastalık şiddeti artar.
Zarar Şekli ve Belirtileri
✓ Hastalık belirtileri bitkinin tüm organlarında, yüzeydeki tüm bitki parçalarında, yapraklarda, çiçek salkımında ve çiçek yapraklarının üzerinde beyaz grimsi mantari bir örtü ile başlar.
✓ Daha sonra yaprakların üzerinde büyük lekeler oluşur.
✓ Canlı kalan yapraklarda zamanından önce yaşlanma görülür.
✓ Hastalık yaşlı yapraklardan genç yapraklara doğru yayılır. Tohum üretim alanlarında, çiçekleri etkileyerek zarar neden olur ve tohum verimini büyük ölçüde düşürür.
✓ Yaprak yüzeyi soluk yeşil bir görünüm alır ve yaprağın alt kısmında beyazımsı mantari tabaka görülür.
✓ Enfeksiyonlu bölgelerde lekeler damarlarla sınırlı kalır ve böylece açılı bir görünüm kazanır. Hastalık ilerledikçe etmen yaprağın kenarında da sporulasyon yaparak soluk yeşil olan lekeler kahverengiye dönüşür.
✓ Şiddetli enfeksiyonlarda bu bölgeler kurur. Yaprak sapında da hastalık belirtileri görülür.
✓ Genellikle külleme sıcak ve kuru hava şartlarında daha yaygındır. Tarlada hastalık her yerde aynı anda çıkmaz. Yaşlanan bitkiler bu hastalığa daha duyarlıdır.
✓ Bitkiler yaşlanırken enfeksiyona bağlı olarak olgun havuçlarda su stresi hastalığın şiddetini artırır. Yağmur veya yağmurlama sulama bulaşmayı artırır.
Konukçuları
Havuç, yabani havuç, kereviz, kişniş, anason, dereotu, rezene, maydanoz konukçuları arasındadır.
Mücadele Yöntemleri
Kimyasal Olmayan Mücadele
✓ Dayanıklı çeşitler kullanılmalıdır.
✓ Hastalığın görülmediği bitkilerle münavebe uygulanmalıdır.
✓ Hastalıklı bitki artıkları tarladan uzaklaştırılmalıdır.
✓ Sık ekimden kaçınılarak, bitkilerin toprak yüzeyini tamamen örtmesi önlenmeli ve havalandırmalı sağlanmalıdır.
Kimyasal Mücadele
Hastalığın ilk belirtileri görüldüğünde ilaçlamaya başlanır. Hastalığın şiddeti, iklim koşulları ve ilacın etki süresi dikkate alınarak ilaçlamaya devam edilir.
Kullanılabilecek
bazı etken maddeler