(Phoma betae)
Tanımı ve Yaşayışı
Phoma betae, tohum ve toprak kaynaklı fungal bir etmen olup özellikle asidik karakterdeki topraklarda zarar yapmaktadır. Fungus enfekteli tohumda yaşamını yıllarca devam ettirebilmektedir. Ayrıca toprakta ve konukçu bitki artıklarında da yaklaşık 2 yıl boyunca canlılığını koruyabilir. Enfekteli tohumlardan gelişen bitkiciklerde çökerten meydana gelirken, çökerteni atlatarak gelişmeye devam eden bitkilerde hastalık sistemik olarak ilerleyerek yapraklarda yanıklık, kök ve kök boğazında ise kuru çürüklük belirtilerine neden olmaktadır. Etmenin eşeyli üreme yapıları olan ascuslar, uygun şartlar altında çimlenerek askosporların yayılmasına ve primer enfeksiyonları başlatmalarına neden olur. İlk enfeksiyonlardan sonra etmen eşeysiz üremeye geçer ve eşeysiz üreme organları olan piknidiumlardan dağılan konidileri aracılığıyla bitkiden bitkiye yayılarak sekonder enfeksiyonları devam ettirir. Yeşil aksamda patojenin gelişimi için uygun sıcaklıklar 15-32°C, kök gövdesindeki gelişimi için ise 5-20°C’dir. Fungus, tohumdan yeni gelişen bitkiciklere 15°C’nin altındaki sıcaklıklarda zarar verirken, sıcaklıklar 20°C’nin üzerine çıktığında zarar azalır.
Zarar Şekli ve Belirtileri
✓ Phoma betae, şeker pancarında bütün bitki kısımlarını enfekte eder.
✓ Ağır enfekteli tohumlarda çıkış öncesi çökerten görülür.
✓ Toprak yüzeyine çıkan enfekteli bitkiciklerin hipokotillerinde kahverengi renk değişikliği görülebilir.
✓ Yapraklar üzerinde çapı 2 cm’e varan, kahverengi, çevresinde koyu renkli konsantrik halkaları olan oval veya yuvarlak şekilli lekeler oluşur.
✓ Bu konsantrik lekelerin içerisinde küçük koyu renkli piknidiumlar göze çarpar.
✓ Daha yaşlı alt yapraklar, genellikle genç yapraklara oranla daha duyarlıdır.
✓ Köklerdeki belirtiler kök boğazına yakın, küçük, koyu renkli ve çöküktür.
✓ Bu belirtiler zamanla yumuşak ve sulu bir görüntü alır ve sonunda hastalıklı ve sağlıklı dokuyu belirgin siyah sınırların ayırdığı koyu kahverengi-siyah lezyonlara dönüşür.
✓ Enfeksiyon ilerledikçe dokular, siyah, kuru, çökük ve süngerimsi bir yapıya dönüşür.
✓ Kök üzerindeki çökük alanlarda beyazımsı gri bir miselyum tabakası oluşabilir.
✓ Kök dokularında piknidium oluşumu görülmez.
✓ Etmenin uzun mesafelere taşınmasına enfekteli tohumlar neden olur.
✓ Rüzgarın bulaşık bitki artıklarını veya etmenin üreme yapıları olan konidileri etrafa yayması, yine konidilerin yağmur sularının sıçramasıyla sağlıklı bitkilere dağılması, sulama suları ve böcekler etmenin kısa mesafelere lokal olarak yayılmasına sebep olmaktadır.
✓ Bir sonraki sezona ise yine bulaşık tohumlarla, tarlada kalan bitki artıkları veya konukçusu olan yabancı otlar ve ıspanak gibi bazı kültür bitkileriyle taşınabilir.
Konukçuları
Phoma betae ise ıspanak ve kinoa başta olmak üzere Chenopodiaceae ve Amaranthaceae familyası üyesi olan kültür bitkileri ve yabancı otlarda zarar yapmaktadır
Mücadele Yöntemleri
Kimyasal Olmayan Mücadele
✓ Sertifikalı ve hastalıktan ari tohum kullanılmalıdır.
✓ Dayanıklı/tolerant çeşitler ekilmelidir.
✓ Bu hastalıkta toprak drenajı oldukça önemlidir, özellikle ağır karakterli topraklardaki aşırı nemlilik önlenmelidir. Bunun için yükseltilmiş yataklara tohum ekimi önerilebilir.
✓ Bununla birlikte arazinin belli bölgelerinde su birikiminin önlenmesi için arazi tesviyesi de önerilir.
✓ Yağmurlama ve merkez eksen sulama tercih edilebilir ancak sık sulamadan kesinlikle kaçınılmalıdır.
✓ Aşırı azotlu gübrelemeden uzak durulmalıdır.
✓ Yem bitkileriyle en az 3 senelik ekim nöbeti önerilir.
✓ Tarlada görülen hastalıklı bitkiler ve sezon sonu bitki artıkları ortamdan uzaklaştırılarak imha edilmelidir.
✓ Bitkiler arasında hava akımının olabilmesi için sık dikimden kaçınılmalıdır.
✓ Hastalığın konukçusu olan Chenopodiaceae ve Amaranthaceae familyalarına bağlı yabancı otlar yok edilmelidir.
✓ Tohum ekimi için toprak sıcaklığının 15°C’nin altında ve 19-20°C’nin üzerinde olmaması önerilir.
✓ Hastalık etmeni topraktaki bitki artıklarında 2 yıl canlı kaldığı için aynı tarlada en az 3 yıl etmenin konukçusu olan bitkiler ekilmemelidir.
Kimyasal Mücadele
Hastalıkla kimyasal mücadele tohum ve/veya yeşil aksam ilaçlaması şeklinde yapılır.
İlaçlama zamanı
Tohum ilaçlamalarında tohumlar ekim sırasında veya ilacın özelliğine göre daha önceden ilaçlanabilir. Yeşil aksam ilaçlamalarına, tarlada hastalığın ilk belirtileri görüldüğünde başlanır. Ancak yoğun bulaşık alanlarda ilk ilaçlamalara bitkiler 4-8 yapraklı olduğunda ve/veya 10 cm toprak derinliğindeki sıcaklık 19-22°C’yi bulduğunda başlanmalıdır. Hastalığın seyrine göre ve firmasınca önerildiği şekilde ilaçlamalara devam edilir. İlaçlama sayısı ve tarihleri kaydedilmelidir.
Kullanılabilecek bazı etken maddeler