(Agrobacterium tumefaciens)
Tanımı ve biyolojisi
Çubuk
şeklinde, gram negatif ve 1-6 peritrik tipte kamçıya sahiptir. 0.6-1.0 µm’den 1.5-3.0 µm’ye kadar değişen
boyutlardadır. Spor oluşturmazlar. Optimum 25-28 ºC gelişme
gösterirler. Koloniler genellikle konveks, dairesel, pürüzsüz,
ışıkta bej ya da pigmentsizdir. Patojenin bir bitkiyi
enfekte edebilmesi için mutlaka bitkinin yaralanması gereklidir. Yara dokusundan bitki dokusu içerisine giren
bakteri, hücreler arası boşlukta beslenir ve çoğalır. Patojen, yaralanmış bitki
dokusuna saldırarak yarada kolonize olur ve bitkinin kromozomu içine kendi
DNA’sının bir kısmını aktarırlar. Bitki dokusu
içerisinde gelişen bakteri plazmidi üzerinde bulunan T-DNA bölgesinin kopyasını
çıkararak bitki hücrelerine aktarılmakta ve kromozomlarla bütünleşmekte. T-DNA
bölgesinde bulunan genlerin transkripsiyonu sonucunda oksin, sitokinin ve opin
sentezi gerçekleşmektedir. Bu hormonların etkisiyle hücreler hem bölünmekte hem
de büyümektedir. Urlar
21ºC’nin üzerindeki sıcaklıkta birkaç hafta ile birkaç ayda görülebilir. Patojenik
bakteriler urdan etraftaki toprağa veya suya geçerler orada yaralanmış yeni
bitki dokusunu enfekte eder veya kök çevresine kolonize olurlar. Ur gelişimi 14ºC’nin altında önemli oranda
yavaşlar ve 10ºC’nin altında tamamen durur. Enfeksiyon 33-35ºC’nin üstünde
engellenir. Urlar, bir sonraki yıl hava sıcaklığı uygun olduğunda enfektelenen
yarada tipik olarak tekrar gelişir.
Zarar
şekli ve belirtileri
- Hastalık bitkiye köklerdeki yaralardan
kolaylıkla girer ve ur (tümör) oluşturur. Bu yaralanmalar, böcekler, nematodlar
tarafından ya da don zararı, mekanik işlemler vb. nedenlerle olabilir. Etmen
toprakta uzun süre canlılığını sürdürebilir ve bulaşık fidan ve toprakla
yayılmaktadır.
- Bakteri toprakta uzun süre canlılığını
sürdürebilir ve bulaşık fidan ve toprakla yayılmaktadır.
- Hastalık etmeni meyve ağaçları ile bazı orman
ve park ağaçlarının kök boğazlarında ur oluşturur.
- Hastalık belirtilerinin esas görüldüğü yer
ağaçların kök boğazı olmasına karşın ender olarak kök ve ağacın toprak üstü
bölümünde de görülür. İnce ve derinde yer alan köklerde görülmez.
- Kök boğazında bulunan parankima hücrelerinin
aşırı çoğalmasıyla öncelikle küçük, krem rengi urlar oluşur. Bu urların yüzeyi
düzgün ve yumuşaktır.
Konukçuları
Şeftali, erik, elma, armut, ceviz, kiraz,
vişne, ayva, dut, kestane, muşmula, zerdali gibi meyve ağaçları ve kavak,
söğüt, gül, pamuk, tütün, domates, patates, pancar, sardunya gibi bitkiler
Mücadelesi
Kimyasal olmayan mücadele
- Dayanıklı kültivarların kullanımı.
- Hastalıktan ari, sertifikalı fide ve
fidanların kullanımı.
- Bitkilerin yaralanmamasına dikkate edilmeli.
- Budama aletleri ve diğer aletler dezenfekte (Klorax=Çamaşır
suyu) edilmeli.
- Hastalanan bitkiler varsa hemen sökülmeli ve
imha edilmeli.
- Bitkiler devamlı iyi bir gübreleme ve sulama
programı ile iyi beslenmeli ve yetiştirilmeli.
- Köklerde zarar yapan böcekler devamlı kontrol
altında tutulmalı.
Kimyasal mücadele
Hastalık etmeni bitkilere bulaştıktan sonra kimyasal mücadelesi hemen hemen
yoktur denebilir. Bahçe tesis edilmeden önce toprak fumigasyonu yapılabilir.
Yazın
sıcak aylarda ağaçların kök boğazları ve kökler açılarak %5’lik göz taşı
eriyiği, tümörler sağlam dokuya kadar kesilerek temizlendikten sonra sürülür.
Göz taşı kuruduktan sonra bu kısımlar bitkisel katranla örtülür ve açılan
kökler ve kök boğazları kapatılır.
Kullanılabilecek etken
maddeler