Bu hastalığın etmenleri Sclerotinia sclerotiorum
(Lib) de Bary ve S.minor Jagger’dir. Her iki etmen de bol miktarda misel verir
ve sonunda bu miseller yumaklar halinde bir araya toplanarak sklerotları
oluşturur. Etmenler, değişik irilikte (0.5–3.0 cm) ve düzensiz şekillerde, koyu
kahve veya siyah renkte, çevre koşullarına dayanıklı sert sklerotları ile
kolayca tanınmaktadır. Etmen genellikle konukçunun kök kısmına veya toprak
seviyesindeki gövdesine saldırır. Lezyonlar gövde üzerinde gelişir ve giderek
kök boğazını sarar. Konukçu bitki solar ve ölür. S.sclerotiorum konukçusuna S.
minor gibi saldırır. Ancak bunun yanı sıra üretmiş olduğu askospor ile de yeşil
aksamı doğrudan enfekte edebilir. Sklerotlar bulaşmış oldukları toprakta uzun
yıllar kalabilmekte ve yıldan yıla bitkileri hastalandırmayı sürdürmektedir.
Her iki tür için optimal gelişme sıcaklığı 19–24°C’dir
Zarar Şekli ve Belirtileri
Hastalık bitkilerin fide devresinde
kök çürüklüğüne neden olur.
Daha ileri devredeki bitkilerde kök,
gövde, yaprak ve meyvelerde çürümelere neden olur.
Çürüyen doku üzerinde daha sonra
pamuk gibi beyaz bir kitle meydana gelir. Bu kitle daha sonra koyulaşır ve
sert, küçük siyah renkli yapılar oluşur.
Bu yapılar önce beyaz, sonra pembe,
daha sonra da sert ve siyahtır.
Bazı bitkilerde yaprak diplerinde
(marul), bazılarında ise gövdenin öz kısmında (lahana, havuç, domates,
ayçiçeği) bulunurlar.
Bu yapılar bulaşmış oldukları
toprakta uzun yıllar kalabilir ve yıldan yıla bitkileri hastalandırmayı
sürdürürler.
Konukçuları
Bu hastalığın geniş bir konukçu dizisi bulunmaktadır.
Başlıca konukçuları lahana, karnabahar, hıyar, havuç, salata, marul, kavun,
karpuz, biber, patlıcan, domates, fasulye, kereviz sayılabilir.
Mücadele Yöntemleri
Kimyasal Olmayan Mücadele
Hastalık su tutan, çok rutubetli yerlerde geliştiği için
böyle yerlerde drenaj ile toprak suyunun fazlalığını akıtmak gerekir.
Temiz tohumluk kullanılmalıdır.
Bulaşık alanlarda uzun yıllar münavebe uygulanmalıdır.
Hasattan sonra kalan artıklar temizlenmeli, toplanıp
yakılmalıdır.
Seralarda sıcaklık ve nem kontrol altında tutulmalı,
havalandırma sistemini devreye sokarak sera nemi azaltılmalıdır.
Ürünlerin depoda zarar görmesini önlemek için depoya alınan
ürünün ıslak olmamasına özen gösterilmeli ve depo nemi hastalığın gelişme
gösteremeyeceği oranda tutulmalıdır.
Sera ve fideliklerde formaldehit vs. gibi ilaçlarla toprak
sterilizasyonu yapılmalı ve bu yolla toprağa karışmış olan hastalık etmeninin
dayanıklı kışlık yapıları öldürülmelidir.